Artikülasyon (Sesletim) nedir?
Konuşmada kullanılan seslerin çoğunluğu, akciğerlerden dışarıya doğru itilen havanın biçimlendirilmesiyle oluşur. Akciğerlerden itilen havanının ses tellerinin arasından geçerken oluşturduğu üfürümler, gırtlak, dil, çene, dişler, dudaklar, damak gibi oynak ve sabit yapıların devinimleri ile şekillenerek konuşmada kullandığımız temel sesler meydana gelir. Ünlüler ve ünsüzler adını verdiğimiz bu sesler yan yana gelerek heceleri, kelimeleri, cümleleri oluşturur. Böylece, düşüncelerimizi konuşma seslerine dönüştürerek kaşımızdaki kişiye aktarabiliriz.
Artikülasyon (Sesletim) sorunu nedir?
Artikülasyon sorunu, genel olarak kişinin konuşmasında dinleyenler tarafından görmezden gelinemeyecek kadar farklı ve kabul edilemeyecek kadar aykırı söyleşim biçimi olarak tanımlanabilir. Sesletim sorunu olan kişi, sesleri, heceleri ya da kelimeleri yanlış üretir; dinleyenler ne söylediğini anlayamaz. Bazı durumlarda ise dinleyenler kelimenin kendisini anlamakta o kadar çok zorlanırlar ki, anlam ikinci plânda kalır ve söyleyiş biçimi birinci plâna çıkar. Dinleyenler kişinin ne söylediğini çözümlemek için aşırı çaba gösterirler.
Artikülasyon (Sesletim) sorunu bebek konuşması gibi midir?
Küçük çocuklar sesleri, heceleri, sözcükleri yanlış kullandıkları zaman konuşmaları “bebek konuşması” gibi algılanabilir. Ancak ciddi sesletim sorunu olan büyük çocukların ve yetişkinlerin konuşmaları bebek konuşmasından oldukça farklıdır.
Bazı artikülasyon (sesletim) hataları nelerdir?
Artikülasyon (sesletim) sorunlarında temel ölçütlerden birisi, bireyin hedeflediği sesi istediği / olması gerektiği biçimde söyleyememesidir. Çoğunlukla da kendi söylediği biçimin doğru söyleyiş biçimi olduğunu düşünür.
Artikülasyon (sesletim) hatalarının çoğunluğu şu üç kategoriden birine girer:
*Ses veya hece atma (“havuç”yerine “avuç”)
*Yerine ses kullanma (“kö-pek” yerine “töpet”)
*Sesi bozarak kullanma
Artikülasyon (sesletim) sorunlarının sebebi nedir?
Sesletim sorunları serebral palsi, yarık dudak-damak, işitme kaybı ya da ağız yapısıyla ilgili diğer sorunlar (diş sorunları) gibi fiziksel nedenler sonucu gözlenir. Bununla birlikte birçok sesletim sorunu herhangi bir belirgin fiziksel özür olmadan da ortaya çıkar. İşlevsel sesletim sorunları, konuşma seslerinin üretilmesine ilişkin kuralların (fonoloji) yanlış edinilmesi sonucu gerçekleşebilir.
Aksan, bir artikülasyon (sesletim) sorunu mudur?
Aksan, genel bir ifadeyle konuşma biçimidir. İnsanlar bulundukları konuşma çevresine göre bir aksan edinirler. Bu, patalojik bir durum değildir. Her ülkede aynı dil farklı bir aksanlarla konuşulur. Bazı kişiler için farlı bir aksanla konuşmak sorun yaratabilir. Örneğin, kişinin günlük hayatındaki amaçlarını etkiliyorsa kişi ya da iletişim çevresi sorun olabilir. Gerek duyarsa, kendi aksanını değiştirme yönünde bir çaba gösterebilir, bu konu da bir uzmandan yardım isteyebilir. Ama, farklı bir aksana sahip olan kişide, artikülasyon (sesletim) bozukluğu vardır denilemez.
Bebeklik döneminde ortaya çıkan kulak ile ilgili sorunlar daha sonra artikülasyon ya da fonolojik gelişim bozukluklarına yol açar mı?
Çocuklar konuşma seslerini çevrelerindeki konuşmaları dinleyerek öğrenirler. Bu öğrenme, hayatın çok erken döneminde başlar. Eğer, bu önemli dönemde, çocukların kulakla ilgili sorunları sık oluyorsa, bazı konuşma seslerini öğrenmede başarısız olabilirler. İşitme kaybının türüne ve düzeyine göre konuşma da etkilenebilir.
Çocuk, işlevsel sesletim sorunu yaşar mı?
Konuşma seslerinin anlam aktarmadaki öneminin kavranması ve bu doğrultuda edinilmesi, karmaşık bir gelişimsel süreçtir. Çocuğun konuşması büyüdükçe daha anlaşılır hale gelir, ancak kimi çocuklara anlaşılır sesletime (artikülasyona) sahip olabilmeleri için sorunun kaynağının belirlenmesi ve bu konuda eğitim almış bir uzman tarafından yardım edilmesi gerekir.
Bütün sesler aynı anda mı öğrenilir?
Hayır. Sesler, art arda gelen bir sırayla öğrenilirler. Bazı sesler, örneğin /p/, /m/, /b/ iki – üç yaş civarında öğrenilirken, çeşitli nedenlerle diğer sesler, örneğin /s/, /r/, /l/’nın kazanılması sıklıkla okul çağına kadar tam anlamıyla tamamlanamayabilir. Çocuğunuzun 4-5 yaşına gelmesine rağmen halâ bebeksi telâffuzu varsa, dil ve konuşma terapistinden yardım alınmalıdır.
Çocuk, hangi yaşa bütün sesleri doğru olarak üretir?
Bütün sesler 8-9 yaşına kadar doğru olarak üretilmelidir. Birçok çocuk daha erken üretir.
Yetişkinlerdeki sesletim sorunlarına yardım edilebilir mi?
Birçok sesletim sorunlarına kişinin yaşına bakmaksızın yardım edilebilir. Fakat sorun sürdükçe, uzadıkça yanlış sesi değiştirmek zorlaşır. Bazı sorunlara yardım süreci (sesletim kaslarını uyaran sinirlerdeki sorunlar gibi), işlevsel sesletim sorunlarına yardım süresinden daha uzundur. İşitme kaybı, ağız yapıları (dişler), ne sıklıkla yardım aldığı, zekası ve işbirliği düzeyi gibi çeşitli etkenler de bu süreci etkiler.
Artikülasyon (sesletim) sorunlarını düzeltmek önemli midir?
Bu durum çocuk ya da yetişkinin soysal, duygusal, akademik ve / ya iş hayatını etkileyecek duruma gelmişse bu sorunun çözümü daha önemli hale gelir. Konuşmamız bizim bir parçamızdır. Yaşam kalitemiz, konuşmamızın yeterliliğinden etkilenir. Dolayısıyla sesletim sorunları acilen ele alınmalıdır.
Çocuğa sesleri doğru üretmesi için nasıl yardımcı olabilirim?
İyi model olarak. Konuşmasını bölmeyin ya da sürekli düzeltmeyin. Arkadaş ve akrabalar da dahil olmak üzere kimsenin çocukla alay etmesine izin vermeyin. . Bunun yerine iyi bir model olun. Yanlış sesletilen kelimeyi doğru şekliyle ifade edin. Eğer çocuk. “Sayı güneş” derse “Evet, sarı güneş büyük sarı güneş bizi ısıtıyor” gibi tekrarlayarak düzeltin.